BİR KÖŞE YAZISI ÜZERİNE

avatar

img_0.5991031582528362.jpg

Rahmetli Denktaş'ın: 'Fikirlerinde ileri geri yapmayacak, sağa sola yalpalamayacaksın. Her devrin adamı değil, her devir adam olacaksın.' sözünü daha önce de birkaç sefer farklı vesilelerle burada zikretmiştim.

Ahmet Hakan'ın bir yazısını okudum. O kadar daldan dala atlayarak geldi ki bu günlere, tünediği dalları saymaya matematiğim yetmez. Son dal 'ATATÜRKÇÜLÜK'... Geçmişte Atatürk'e demediğini bırakmayan bu adamın bu son sıçrayışına 'Firavun İmanı' demeyelim de ne diyelim, diye düşünüyorum.

Ahmet Hakan'a soruyorum; şimdiye kadar Atatürk'le ilgili neler okudun da onu anlamakta bu kadar zorlandın? Mesela, Ahmet Hakan Nutuk'u okumuş mudur? Atatürk'ün çeşitli vesilelerle yaptığı diğer konuşmalarından, hutbelerinden, memleketin diğer meselelleriyle ilgili fikirlerinden haberi var mıdır? Mesela, Atatürk Emperyalizm ve Kapitalizm hakkında ne düşünüyordu? Bunu biliyor mu Ahmet Hakan?

Bu satırları okuyanlar, 'sen Ahmet Hakan'a saldırıp kendine bir yer mi edinmeye çalışıyorsun?' diye sorabilirler. Hayır, öyle bir niyetim yok, olamaz da. Yılladır, yarım buçuk bilgilerle, onun bunun değirmenine su taşımakla, bu gün İslamcı, yarın Sosyalist, öbür gün Kapitalist olan adamların bu milleti nasıl uyuttuklarını onlara nasıl kargalık yaptıklarını ifade etmek gayretiyle yazıyorum bu satırları. Ahmet Hakan sadece bir örnek, basında köşe yazanların, hani o 'çok büyük adam' dediklerimizin birazcık yakınına gidin de o yazıları nasıl yazdıklarını, kimlerden fikir aldıklarını, nasıl dolma bilgilerle bize bir takım dolmaları yutturduklarını daha iyi anlarsınız.

Uzun zamandır böyleleri yüzünden köşe yazısı okumuyorum. Gazete de okumuyorum, televizyonlarda haber de dinlemiyorum... Neden mi? Sebep şu: Aynı haberi üç farklı kanal üç farklı şekilde veriyor. Örnek vereyim: Bir asker şehit olmuş. Kanalın biri en son cümlesini almış babanın: 'Çocuklarımız ölmesin, analar ağlamasın'... Haberi veriş şekli şu: 'Şehit babasından çözüm sürecine çarpıcı destek'... Aynı haber, kanal farklı. Şehit babası ağlıyor, PKK'ya lanet yağdırıyor. Haberin sunuluşu şöyle: 'Şehit babasından PKK'ya lanet yağdı.'... Bir başka kanalda yine aynı haber. Şehit babası hükümete 'yeter artık, buna bir çare bulun' diyor. Haberin sunuluşu şöyle: 'Şehit babası da hükümete isyan etti.' Şimdi siz karar verin; ben Ahmet Hakan gibilerini ve onun gibilerin çalıştığı gazeleri okumalı mıyım? Böyle kırpıp kırpıp haber verip de milleti salak yerine koyan kanalların haberlerini dinlemeli miyim?

Hasılı kelam: Milli Eğitimden tutun da basın yayına kadar bütün kuruluşlarda çok ciddi bir ahlaki yapılanmaya ihtiyacımız var. Neden mi; çünkü darbeciler hep oralardan yola çıkıp yıllar sonra ansızın kapımıza dayanıyorlar...

http://www.sanalgaste.com.tr/ahmet-hakan-sen-ne-buyukmussun-hey-ataturk/1247/

img_0.9770273139281405.jpg



0
0
0.000
1 comments